14 Haziran 2015 Pazar

KAPTAN AMERİKA

Kaptan Amerika İlk Yenilmez
Kaptan Amerika Kış Askeri

Kaptan Amerika'nın iki filmini beraber değerlendirmek istiyorum. Öncelikle bu filmleri izlemekte geç kaldığımı farkettim baya bişey kaçırmışım. Yenilmezler'i izledikten sonra izledim Kaptan Amerika'yı. Çok savaş filmlerinden hoşlanmam ama bu filmler çok güzeldi ve başarılıydı. İkinci filmini daha çok beğendim. İlk filmdede eski dönemleri yani 2.Dünya Savaşı dönemleri çok gerçekçi işlenmiş. Zaten bir Holloywood filmindende bu beklenirdi. ;) Özellikle ilk filmde baya bir kendilerini yani Amerika'yı övmüşler. Bu konuda gerçekten tebrik edilmeleri gerek çünkü her ülke kendini böyle yenilmez göstermiyor filmde bile olsa. Filme dönecek olursak görsel efektler yani yıkılma parçalanma sahneleri, eski dönemlerin yansıtılması, oyunculuk çok mükemmel. Kaptan Amerika karakteri yani Steve Rogers bence o role çok yakışmış benim Yenilmezler'de en sevdiğim karakterlerdendi. Bilimkurgu, fantastik, aksiyon, gerilim seviyorsanız tam size göre. İkinci filmde Steve ile Natasha'nın bazı sahneleri çok eğlenceliydi. İkinci filmde başka bir yenilmezin olması filmi dahada güzelleştirdi. Üçüncü filminde daha fazla Yenilmezler'den kişiler olacak galiba bu dahada güzel olacağını gösteriyor. Merakla 2016 'yı bekliyorum. Marvel çizgi romanları çok ilgimi çekmeye başladı. Süper kahraman hikayeleri ilgi çekici oluyor. İlk filmde Steve buzda yıllarca kaldıktan sonra arkadaşlarının hepsinin ölmüş olması çok üzücüydü. Ayrıca askere alınmak için verdiği çabalar yaptıkları cok cesurcaydi. En komik hali ise sahneye çıktığı  haliydi. Ordada üzüldüm çünkü maskot olmak degil asker olmak istiyordu. İkinci filmde Natasha ile çalışması cok daha güzel ve atraksiyonlu oldu. Yeni bir dost edindi. Eski dostunu o halde görmesi çok kötü oldu. İkinci de atraksiyon ve heyecan daha fazlaydı. Çözemediğim mesele ucaklatin ufak bişey bile atsan parçalanmasıydı. İlk filmden en sevdiğim sahne uçakta Hugo 'yu yenmesi ve uçağı  indirip faciayı engellemeden önce Peggy ile vedalaşmasıydı. İkinci filmde  en sevdiğim sahne Steve 'in  asansörde adamlarla dönüşmesiydi. O sahne çok havalıydı. İzlemediyseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim ikinciyi daha çok seveceğinizi düşünüyorum imdb puanlarindanda belli oluyor gerçekten çok başarılı. Gelecek filmleri merakla bekliyorum. Keyifli seyirler.  :)



                                     















 



                                           

    

                                           

3 Haziran 2015 Çarşamba

THE AVENGERS AGE OF ULTRON -YENİLMEZLER ULTRON ÇAĞI

 



Bugün 2.filmine yani The Avengers Age of Ultron'a gittim film kesinlikle  
harikaydı. Birinci filmine göre daha güzeldi bence.Gerilim ve heyecanın bol olduğu bir film. Ben genel olarak süper kahraman filmlerini ve dizilerini seviyorum. Yenilmezler takimindaki herkesin yeteneği paha biçilemez hepsi de çok özel. Takım ruhlarını  bozmaya çalışanlar olsada o birlikteliklerini hep toparliyorlar. Age of Ultron 'da ikizlere sinir oldum tabi filmin sonunda onları da sevdim. Bruce'a filmde üzüldüm ayrica Clint'in ailesi çok hosuma gitti.benim en sevdiğim karakterler Kaptan Amerika ve Iron Man . Robert Downey Jr 'nin oyunculuğu zaten harika Sherlock Holmes' ten beri oyunculuğunu hep takdir ederim. Natasha Ramanoff 'un takimda tek kız olması onu cok havalı yapiyor. Filmde şehirde çoğu yerin yıkılıp  sonra düzetilmesi kısmı biraz garibime gitmiş olsada bilimkurgu filmi olacak o kadar diyorum ve geciyorum. Birçok mükemmel oyuncunun bulunduğu bu film en azindan bu yönden izlenir. Farklı farklı filmlerin birleşimi gibi olmuş bir film hepsine harika fimler. Sizde bu gerilimli macerali bilimkurgu ve aksiyon filmini izleyin. Çok başarılı bir film koyulmuş ortaya. Be hala etkisindeyim.Son olarak  filmde en sevdiğim sahne partideyken Thor'un aletini kaldırmaya çalıştıkları sahneydi. En üzücü sahne ise ikizlerden birinin sahnesiydi son sahnelerdeydi.(Çok detay vermeyeyim sonunu söylemiş olurum.) Devamını büyük bir heyecanla bekliyorum.

 Avengers'ın müziğinin keman versiyonu kesinlikle dinleyin çok hoş bir müzik veya harika bir performans var. :)

2 Haziran 2015 Salı

MEN IN BLACK 3 -SİYAH GİYEN ADAMLAR 3






Boris adlı bir mahkum, kendisini hapse atan Ajan K'den (Tommy Lee Jones) intikam almak için, hapisten kaçar ve zamanda geri dönerek tutuklanmadan öncesine döner ve Ajan K'yi öldürür. Arkadaşı Ajan J (Will Smith), bu olayı engellemek için o günlere, yani 1969'a seyahat eder. Ancak genç K (Josh Brolin), durumun ciddiyetini anlamakta güçlük çekmektedir. Ajan J hem K'yı ikna etmek, hem de arkadaşını kurtarmak durumundadır. 


Finaller bitince film zamanı geldi.:) Bugün izlediğim Men In Black 3 'ü size anlatmak istiyorum. Bu filmin 1 ve 2.sini izlememiştim ondan izlerken acaba kopukluk olur mu diye düşündüm ama öyle olmadı . Filmi izlerken ilk basta garip geldi ama ilerledikçe çok sevdim. Çok güzel bir film ayrica komik. Film boyunca Ajan K niye Ajan J ye geçmişi söylemiyor diyorsunuz ama sonunda anlaşılıyor. Öyle beklemezdim ve şok oldum. Filmde hüznü de orda yaşıyorsunuz. Filmde uzaylıların insanlarla yaşaması kısmı bana ilk başta değişik gelmişti ama alıştım izlerken. Garip gelmesi belki de önceki filmleri izlemediğim ve filmi araştırmadan direk izlediğimden dolayıdır. Siz benim gibi yapmayin sırayla izleyin bence. Bwnde diğer filmlerini hemen izleyeceğim. Cok orjinal bir filmdi. Kötü karakter Boris de aşırı çirkin ve iğrençti. En güzeli de Ajan K ve Ajan J 'nin dostluğuydu. Filmde en sevdiğim sahne son sahneydi. Cok etkileyici ve şaşırtıcı bir sahneydi.  Bu filmi kesinlikle izleyin çünkü mükemmel oyunculuklar, komedi, şaşırtıcı bir son,  aksiyonlu bir bilimkurgu, harika dostluk var. Keyifli izlemeler.... ;)

1 Haziran 2015 Pazartesi

WRECK IT RALPH-OYUNBOZAN RALPH :Aşırı zevkli bir animasyon...

Hiç animasyonlar hakkinda yapacağımı düşünmezdim ama buna dayanamadim. Çok tatli ve şeker bir animasyon. İzledikten hemen sonra yazıyorum,. İzlerken hem üzüldüm hemde aşırı güldüm ben. Filmdeki Vanellope adli kız çok tatlı. Artık oyun oynarken oyunlara farklı bakacağım çünkü filmi izleyince ister istemez oyunların içindeki karakterler aklimiza geliyor.Filmde ben su sonucu çıkardım; kimseyi dışlamamamiz yalnızlığa itmememiz gerektigi ne olursa olsun .Filmde en sevdigim sahne sekerden araba yaptiklari sahneydi.Kesinlikle tavsiye ederim. Sizinde eğleneceğinizi düşünüyorum. Keyifli seyirler.



                                      




16 Mayıs 2015 Cumartesi

EK VİLLAiN - Hüzünlü ama bir o kadarda harika bir hint filmi -


Guru (Sidharth Malhotra), Goa şehrinde çalışan Prahlad isimli bir siyasetçinin yanında görev yapmaktadır. Zalim, duygusuz ve çok konuşmayan biri olan Guru, eski kötü yaşantısını unutmaya çalışmaktadır. Günlerden bir gün tesadüfen Aisha ile karşılaşınca hayatı tamamen değişecektir, onunla evlenmek için Mumbai’ye taşınır. Fakat işler hayal ettiği gibi ilerlemeyecektir beklenmedik şekilde Aisha’nın hayatını kaybetmesi Guru’nun intikam alması gerekecek ve yeniden eski pis işlerine bulaşmasına neden olacaktır.





Ek Villain filmi gerçekten çok güzel bence hint filmlerini seviyor ve izliyorsanız kesinlikle izleyin derim.Hüzünlü bir film ama verdiği mesajlar acısından güzel ve mantıklı.Filmin ana karakteri olan Guru'nun kötü hayatından nasıl Aisha sayesinde kurtulduğunu izlediğimiz filmde aslında kötü hayatından kurtulmak için herkesin bir şansı olduğunu farkettim ben filmde.Ayrıca Aisha karakterinin ölmeden önce yapmak istediklerini sıralaması ve onları yapmada Guru 'nun ona yardım etmesi harikaydı.Ve Aisha hasta  ve ölecek olduğu halde hayat enerjisini kaybetmemesi ve insanlara yardim etmesi çok güzeldi. Özellikle de  birçok yaşlı çifti evlendirerek onları sevindirmesi çok etkileyiciydi çünkü onlarında az ömürleri kalmış olsada onların mutlu olmasını istedi. Bu konularda filmi çok sevdim ama Aisha'dan sonra Guru'ya çok üzüldüm.Aisha'yı kurtaramaması ve ondan sonra çektiği acılar çok fazlaydı.Fakat filmdeki din olgusunu da anlamadım birçok dine inanıyorlardı heralde. Filmin sonu beni tatmin etmişti beğendim.Film kesinlikle müthiş. Bollywood filmlerinde müzik ve dans eksik olmaz bu filmde müzikler çok güzeldi ben baya dinlemiştim baya hüzünlü.Dans yoktu çünkü dans olcak kadar neşe yoktu.Filmi bence izleyin seveceksiniz.son olarak filmde en sevdiğim sahne kızın ölmeden önce yapmak istediklerini yapıp defteri doldurdukları sahneler ve çok etkilenip üzüldüğüm sahne Aisha 'nın Guru'ya ben olmadığımda gözlerini kapatıp rüzgarı hisset ben yanında olmuş olacağım dediği ve Guru'nun Aisha öldükten sonra gözlerini kapatıp o anı düşünmesiydi.
Size filmin güzel müziklerinden iki tanesini paylaşıyorum. :)


 

                                       


3 Mayıs 2015 Pazar






Dizi yada film izlemekten bahsetmişken  dikkat çekmemiz gereken bir diğer noktada her şeyin kontrollü ve aşırıya kaçmadan izlenmesi.Yani fazla izlemek ,dizi yada film karakterlerine özenmek,hayatını o hikaye gibi düşünmek bağımlılığa sürükler.Bunun olmaması için kontrollü ve aşırıya kaçmadan izlersek hayatımızın tamamını kaplamasına engel olabiliriz.Özellikle çocuklarda dikkat etmemiz gereken bir konu bence bu çünkü onlar her şeyden çok çabuk etkileniyorlar.Çocukları sıkamadan kontrollü bir şekilde onu kötü etkilemeyecek şeyleri  izletirsek zararlarından korunmuş oluruz.bununla ilgili aşağıdaki yazıyı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
http://www.hurriyetaile.com/sizin-icin/psikoloji/diziler-bagimlilik-yapiyor_16938.html

SOUNDTRACK ZAMANI


Dizi ve film müziklerinin bazıları çok güzeldir çok ilgi çeker ve ve hep dinlenirler.Benim aklıma gelen ve sevdiğim birkaç tanesini sizle paylaşıyorum.Bazıları çok bilindik ama dinlemek için harikalar.Mesela ben Game of Thrones'u  izlemiyorum ama müziği çok hoşuma gidiyor.Bence izlediğimiz filmin yada dizinin müziğini dinlemek çok güzel.Benden size gelsin bu müzikler.






 

LABİRENT ÖLÜMCÜL KAÇIŞ (THE MAZE RUNNER): MÜKEMMEL BİR MACERA...








Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur. Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran'da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas'ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.

Labirent Ölümcül Kaçış aslında bir kitaptan uyarlama yazarı James Dushner. Kitabını şiddetle tavsiye ederim müthiş bir kitap.Biz daha çok filmi hakkında konuşalım istiyorum.Kitapla uyumlu bir filmdi genel olarak tabi arada bazı farklılıklar vardı ama absürd durmuyordu.Filmini ben uçakta izlemiştim ama aşırı gerilimli ve maceralı.Bu tarz filmlerden hoşlanıyorsanız tam size göre.Benim en sevdiğim karakter Minho karakteri oldu çünkü tam bir lider gibi havalı ve cesur. Tabi ana karakter Thomas karakteri ondan daha cesur bunu labirentte kaldıklarında anlıyorsunuz.İzlemediyseniz kesinlikle izleyin çok güzel bir film ama bence önce kitabını okuyun.Öyle daha çok keyif alırsınız.
Gerçekten dizi izlerken dizide kullanılan objeler bize bir zaman sonra o diziyi hatırlatıyor ve ilgimizi çekiyor. Özellikle dizide çok 65238/kullanılıyorsa o objeyi görünce diziyi hatırlıyoruz. Ben öyle oluyorum eğer sizde bu yazıya bakın:http://www.beyazperde.com/haberler/diziler/haberler-65238/
http://www.beyazperde.com/haber
ler/diziler/haberler-65238/

Merlin Dizisinden Kalanlar…





 Merlin dizisine ben önceden bir arkadaşımın tavsiyesiyle başlamıştım. Baya bir heyecanla izliyordum çok da seviyordum. 4 sezonu ard arda izledim. 5 sezonu izleyecekken araya bir şeyler girdi izleyemedim. Bu aralar bitirmeliyim artık dedim çünkü sonunu çok merak ediyordum. Sonuyla ilgili bazı şeyler duymuştum ama dinlememek için çok direndim.En sonunda bitirebildim. İlk olarak diziyle ilgili düşüncelerimi sonra finaliyle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Merlin gerçekten çok güzel bir BBC dizisi. BBC dizisi olunca ingiliz aksanı duyuyoruz ve ben ingiliz aksanını seviyorum.Kral Arthur ve Camelot efsanesini izlediğimiz dizide eski dönemlerin anlatılması benim diziyi sevme nedenlerimden. Büyü yeteneği olan Merlin ile Kral Arthur'un arkadaşlığı gerçekten çok mükemmel.İkisinin arkadaşlığına ne kadar gerçekte rastlanması zor olsada aslında olması gerekeni gösteriyor. “Kral ve hizmetçisi arkadaş olabilir.” Arenada dövüşler, şövalyeler, ejderha,kötü büyücüler, büyülü yaratıklar, Arthur'un babası Kral Uther,hekim Gaius, dizinin en kötü karakteri Morgana,Merlin'in sayısız kere Arthur ‘u kurtarması…Bunlar dizinin sayabildiğim içeriğinden bazıları. Merlin hep Arthur'u tehlikelerden kurtarıyor ve Arthur bunu hiç bilmiyor yani Merlin'in büyü gücünü.Dizinin finalindende burda bahsedersek finali gerçekten çok hüzünlüydü.5 sezon boyunca izleyen herkes Arthur ‘un Merlin hakkındaki gerçekleri öğrenmesini istedi. Arthur ancak final bölümünde öğrendi gerçekleri. Öğrendikten sonra bir sezon daha devam etseydi kesinlikle her şey dahada güzel olurdu.Arthur Morgana ‘ya karşı yapılan savaşta ölümcül bir yara alınca Merlin onu kurtarmak için bir adaya götürmek zorunda kalır çünkü sadece orda kurtulma şansı vardır. Yol esnasında Merlin 'le aralarının düzelmesi iyi oldu ama Arthur'un ölümü çok üzücüydü. Dizide uzun süre Merlin ve Arthur'un adaletli ve refah bir krallık kuracağı söylendi ama sonu öyle olmadı. Kral Arthur efsanesine baktığımda farklı yerlerde farklı sonlar vardı. Finalin efsaneyle uygun olup olmadığını anlayamadım onun için. Sonu aceleye gelmiş gibiydi,hüzünlüydü. Morgana'nın ölüm sahnesi ve Arthur'un Merlin'in büyü yeteneğini son bölüm öğrenmiş olması dizinin finalini hemen yapalım da bitsin durumuna getirmiş. Merlin 'in Arthur'u kurtarmak icin ejderhayı Arthur öldükten sonra çağırması da çoğu izleyeni nasıl şimdiye kadar çağırmadın dedirtti. Arthur'un ölüm sahnesi çok acıklıydı. Merlin'in yüzyıllar sonra Arthur'u bıraktığı adanın ve gölün ordan geçmesi ise bazı yerlerde onun geri döneceğini beklediği için geçtiği yazıyordu. Bu onların dostluğunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor bize. Finali her zaman hayal kırıklığı olarak kalacak olsada müthiş bir dizi olduğunu izlerseniz anlayacağınızı ve sizinde bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Ben olsaydım işleyişini ve sonunu şöyle yapardım dediğim baya şeyler var dizi için ama her şeyin mükemmel olması beklenemez tabi. Unutamadığım ve en sevdiğim sahnelerden biri ise Merlin ve Arthur'un tanışma sahnesi. Son olarak hakkında yazılacak çok şey olan ve en sevdiğim dizilerden biri olan çok başarılı bir dizi. Gelecekte buna benzer diziler çıkmasını bekliyorum.